6 Ocak 2009 Salı

Necip Bey'den Günümüze Uzanan Görsel Bir Sunu


 

Çal Heyet-i Milliyesi 15 Temmuz 1919'da kuruldu. Müftü Ahmet İzzet Efendinin başkanlığında kurulan bu heyet toplam 21 kişiden meydana geliyordu. 
Çal Heyet-i Milliyesinin kurucu üyeleri şunlardı: Müftü Ahmet İzzet Efendi Necip Bey, Hacı Mahmut Efendi, Ortaköylü Emin Bey, Ortaköylü Şakir Ağa, Çal Belediye Başkanı Hacı Mehmet Ağa, Derviş Efendi, Damatoğlu Abdullah Efendi, Ahmet oğlu Osman Efendi, İzzet Efendi, Arapzade Ahmet, Hacı Mustafa oğlu Tevfik, Hacı Mehmet oğlu Zekeriya, Abdurrahman Ağa, Sadık Efendi, Mehmet Ağa oğlu Derviş, Zeybek oğlu Ali Ağa, İbrahim Çavuş, Ahmet Çavuş oğlu Hüseyin, Bekir Ağa oğlu Mustafa Rıza Efendi. ……………….. ==========================
Mahalli olarak toplanan kongrelerin ilklerinden biri de İzmir kongresidir. İzmir’in Yunanlılara verileceği söylentilerinin çıkması üzerine, henüz işgal gerçekleşmeden yaklaşık iki ay önce bu kongre toplanmıştır. Bu haber Türk halkını çok müteessir etmişti. 
Türk milleti, bu üzücü vaziyet karsısında çare arayıp, tedbir düşünmeye başlamıştır. İşte böyle bir anda, İzmir Vali Vekili ve 17. Kolordu Komutanı Nurettin Paşa’nın da desteği ile İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Manisa ve Balıkesir temsilcileriyle İzmir’de Müdafaa-i Hukuku Osmaniye Cemiyeti'nin önderliğinde bir kongre yapılması kararlaştırıldı. Kongreye Ege'nin bütün müftü ve belediye başkanlarıyla her kazadan iki, livalardan (şehir) üç delege davet edildi. Bu kongreye Çal’ı temsilen Müftü Ahmet İzzet Efendi ile Necip Ağa katılmıştır. 
İzmir ve çevresinde Yunan mezalimi ve faciasının büyük boyutlara ulaşması üzerine, 22 Aralık 19 19'da Çal merkezinde 15,000 kişinin katıldığı bir miting daha düzenlenmiştir. 
Başta Müftü Efendi olmak üzere değişik kişiler tarafından mitingte çeşitli konuşmalar yapılarak Yunan işgal ve zulmü bir defa daha protesto edilmiştir. 
Ayrıca miting sonunda kararlar alınmış ve bu kararlar, Müftü Ahmet İzzet ile yedi arkadaşının imzalarıyla Dâhiliye(içişleri) ve Hariciye(dışişleri) Nezaretlerine ( bakanlıklarına), suretleri İstanbul’daki Amerika, İngiliz, Fransız ve İtalyan siyasi yetkililerine, Yenigün, Tasvir, İkdam, Monitör ve oryantal gazetelerine gönderilmiştir. 

Bildiriye imza atan Çallılar şunlardır; 

Belediye Başkanı Mehmet, Belediye azasından M. Emin, Eşraftan M. Necip, Eşraftan Emin, Murahhas Aza Ahmet Hamdi, Murahhas aza Tevfik, Meclis-i İdare Müntehip azasından Abdullah. 
=========================
Çal Heyet-i Milliyesi başkanlığını bir süre Müftü Ahmet İzzet Efendi yürüttükten sonra, yerine Necip Bey başkan oldu. Bu arada Müftü Ahmet İzzet Efendi milli mücadele ile ilgili faaliyetlerine yine devam etti. Atına binip köyleri dolaşmasını ve halkı direnişe teşvik etmesini sürdürdü. 
Hatta bir ara Ahmet İzzet Efendi bizzat kendisi Çal ve çevresinden bazı mahalli yöneticilerin muhalefetine rağmen, topladığı 100 gönüllü ile Aydın-Köşk cephesinde düşmanla çarpışmıştır. 
Necip Bey başkan olduktan kısa süre sonra, artık Heyet-i Temsiliye Reisi olan Mustafa Kemal'in isteği doğrultusunda, Meclis-i Mebusan'ın toplanma çalışmaları baslamıştı. 

Çal Heyet-i Milliyesinin isteği ile Çal' dan Müftüzade Emin Efendi seçilmiş ve bu durum Mustafa kemal 'in başkanlığını yaptığı Heyet-i Temsiliyeye 3.1.1920 tarihli telgrafla Necip Bey imzası ile bildirilmiştir. 

Bu tercih Mustafa Kemal tarafındanda uygun görülmüştür. 
Çal Heyet-i Milliyesi ile Ankara'daki Temsil heyeti birkaç kere daha değişik konularda haberleşmişlerdir. 
Eylül 1919 sonlarında Yunanlılarla Aydın bölgesinde mücadele yoğunlaştı. 
Özellikle efelerin öncülük ettiği birlikler, Yunanlılara zaman zaman ciddi şekilde kayıplar verdiriyordu. 
Çal Heyet-i Milliyesi Başkanı Necip Bey bu gelişme üzerine 6 Ekim 19l9'da Çal köylerine bir bildiri yayınladı. 
Bildiride özetle, Aydın cephesinde savaşın başladığı ve köylerde bulunan kişilerin Cuma günü cepheye sevk edilmek üzere Çal’a gelmeleri isteniyordu. Her zaman olduğu gibi Çal halkı bu çağrıya da kayıtsız kalmadı ve 53 kişi toplandı. Toplanan bu kişiler Aydın "cephesine sevk edildi. 
Seçimden sonra Necip Bey Çal Heyet-i Milliyesi tarafından oluşturulan 100 kişilik gönüllü atlı birliğin başına geçip cepheye hareket etmiştir. 
Bu gelişme Üzerine Çal Heyet-i Milliye başkanlığını da bırakmıştır. Bundan sonra kesin olmamakla beraber başkanlığa tekrar Müftü İzzet Efendi 'nin getirildiği düşünülmektedir. 
Gösterilen bu titizlikle Heyet-i Milliye yönetiminde yapılan seçimlerde Belevli Yusuf, Hacı Hüseyin Mazlum Baba, Tavaslıoğlu Mustafa ve Buldanlı Ömer Necip Beyler Denizli Sancağından milletvekili seçildiler. 
İzmir, Muğla ve Aydın’dan seçilen milletvekilleri de Denizli 'ye geldiler. Özel bir trenle Ankara'ya giden bu milletvekilleri Denizli istasyonundan Müftü Ahmet Hulusi Efendi 'nin duaları ve haklin coşkulu tezahüratları ile uğurlandı. 
Seçimden sonra Necip Bey Çal Heyet-i Milliyesi tarafından oluşturulan 100 kişilik gönüllü atlı birliğin başına geçip cepheye hareket etmiştir. Bu gelişme Üzerine Çal Heyet-i Milliye başkanlığını da bırakmıştır. 
Bundan sonra kesin olmamakla beraber başkanlığa tekrar Müftü İzzet Efendi 'nin getirildiği düşünülmektedir. 
Ancak TBMM'nin açılmasından sonra Mustafa Kemal'in emri ile bütün milli cemiyetler Müdafa-i Hukuk Cemiyeti adı ile yeniden teşkilatlandırılmıştır. 
Bu durumda Çal Heyet-i Milliyesi de Çal Müdafa-i Hukuk Cemiyeti adını almıştır. Ahmet İzzet Efendi, müftülük görevini de halen devam ettirdiği için cemiyetin başkanlığını bırakmak istemiştir. Bunun üzerine cemiyet, ilk kurucu 20 kişilik heyetin içinde de bulunan Derviş Bey'i ittifakla başkan seçmiştir. 
1923 yılında ise cemiyetin başkanlığını İsmail Hakki Bey devralmıştır. Çal Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kuruluşundan lağvedilişine kadar geçen dört yıllık sürede (1919 – 1923) büyük gayretler göstermiştir. 
O dönemde Denizli sancağı içerisinde çalışmaları ile en çok takdire sayan cemiyet Çal Müdafa-i Hukuk Cemiyeti olmuştur. Denizli'de yaşanan bu üzücü olay Çal'da duyulduğunda, Çal Müdafai Hukuk Cemiyeti Başkanı Necip Bey hemen tepkisini ortaya koymuş ve gereken tedbirleri almıştır. 
Kuva-i Milliyeci birliklerin bu davranışını tasvip etmeyen Necip Bey, efelerin zulmüne uğramış değişik köylerden 40 kadar kişiyi yanına almış ve Çal Kaymakamı Fazıl Beyin yanına gitmiştir. Kaymakama özetle şöyle demiştir: "50 000 nüfuslu Çal Kazasının bütün halkı TBMM Hükümetine sadıktır. Hükümetin düzenli birlikleri buraya gelirse askerlerimizi omuzlarımızda taşırız. Ancak çapulcu ve zeybek grubunu istemiyoruz. Bu gruplar bir daha Çal'a gelmesin. Bu konuda hükümetçe bir tedbir alınmazsa ve çapulcu grupları Çal'a gelirse Cenaba-i Allah'a güvenip kendimizi koruyacağız. Bu konuda halkın mazur görülmesi ve kendilerini korumaya müsaade edilmesi gerekir." 

Görüldüğü gibi Necip Bey, Çal halkının TBMM'ne olan bağlılığını çok açık bir dille ifade ederken, bölgede düzenli birliklere karşı saygılı olunacağını, ancak Kuva-i Milliye adına Çal' a gelecek her hangi düzensiz bir gruba kesinlikle izin verilmeyeceğini belirterek, Çal halkının düşüncelerini dile getirmiştir.
* * * * * * * * * * *